Stalingrad Muharebesi hakkında bilmeniz gereken 10 gerçek

Naziler, 23 Ağustos 1942’de Sovyet lideri Joseph Stalin’in adını taşıyan Rusya şehrini ele geçirmek için kampanyalarını başlattılar. Bu, o yaz Sovyet Ordusu’ndan geriye kalanları yok etmek ve bu sayede Kafkasya petrol sahalarının kontrolünü ele geçirmek için yürütülen Nazi planlarının bir parçasıydı.

Almanların Stalingrad taarruzunu başlatmasından tam bir ay önce, Nazi lideri yaz harekatının hedeflerini yeniden düzenledi ve bu Kafkasya petrolü hedefleri Stalingrad şehrin işgalini de kapsayacak şekilde genişletti. Almanlar şehrin endüstriyel kapasitesini yok etmek ve aynı zamanda üzerinde bulunduğu Volga Nehrini de ele geçirmek istiyordu.

Volga Nehri’nin Kafkaslar ve Hazar Denizi’nden Rusya’nın merkezine giden önemli bir yol olması nedeniyle, bugün Volgograd olarak isimlendirilen şehir, stratejik açıdan önemliydi ve mevcut tüm asker ve siviller burayı savunmak için seferber edilmişti.

Kentin Stalin adından ilhamla isimlendirilmesinden dolayı şehir, her iki taraf için de ciddi bir propaganda unsuru haline geitriyordu.

Hitler savaş ilanından kısa bir süre sonra Stalingrad’ın tüm erkeklerinin öldürüleceğini, kadın ve çocuklarının sınır dışı edileceğini açıklayarak Almanların milliyetçi duygularını gıdıklamıştı.

Stalingrad Muharebesi üzerine beş kitap yazan tarihçisi David Glantz “Operasyonun tamamında Sovyet birlikleri Alman 6. Ordusunu ve bir panzer ordusunu tamamen ortadan kaldırdı. Almanlar bu yarayı asla tam olarak kapatamadı” diyor.

23 Ağustos 1942’den 2 Şubat 1943’e kadar devam eden Stalingrad Muharebeleri, yaklaşık 4 milyon askerin katılımıyla II. Dünya Savaşı’ndaki diğer tüm savaşları gölgede bıraktı.

Naziler ve müttefikleri olan Macar, Romen ve İtalyan birlikleri 1 milyondan fazla kayıp verdi. Stalingrad’ın beş ay süren savunması sırasında, tüm 2. Dünya Savaşı boyunca ölen Amerikalılardan (416 bin) daha fazla Kızıl Ordu askeri (yaklaşık 480 bin) öldü.

Luftwaffe bombardımanı şehrin büyük bir kısmını yok etti. Bombalama savaşın ilk aşamalarında gerçekleşti ve ardından şehrin yıkıntıları arasında aylarca süren sokak çatışmaları yaşandı.

Stalingrad Muharebesi, İkinci Dünya Savaşı’nın ve muhtemelen tüm savaş tarihinin en büyük muharebesiydi. Her iki taraf da şehre binlerce takviye güç gönderdi ve toplamda yaklaşık 2,2 milyon kişi bu savaşta görev aldı.

Ekim ayına gelindiğinde şehrin büyük bir kısmı Alman birliklerin eline geçmişti. Ancak Sovyetler, Volga kıyılarındaki bölgelerin kontrolünü elinde tutmayı başardı ve bu da onlara malzeme taşımalarına olanak sağladı. Bu arada Sovyet Generali Georgi Zhukov, bir saldırı hazırlığı için şehrin her iki yanında yeni kuvvetler topluyordu.

Zhukov’un püskürtme saldırıları başarılı oldu. Generalin 23 Kasım’da başlattığı iki yönlü saldırı, Alman 6. Ordusunu koruyan daha zayıf Romanya ve Macar Mihver birliklerini mahvetti. Bu durumda da 6. Ordunu korumasız kaldı ve Sovyetler birlikleri Almanları dört taraftan sardı.

6. Ordu ertesi yılın Şubat ayına kadar dayanmayı başardı ve bu noktada teslim oldu. Savaşın sonunda Alman ölü sayısı yarım milyona ulaştı ve 91.000 asker daha esir alındı. Almanların bu kadar fazla zayiat vermesinde Hitler’in Alman ordusuna geri çekilmeyi yasaklaması yattığı kabul ediliyor.

Almanya’nın Stalingrad hezimeti, Batı Cephesi üzerinde zincirleme bir etki yarattı. Almanya’nın Stalingrad’daki ağır kayıpları nedeniyle Naziler, doğudaki güçlerini ikmal etmek için Batı Cephesi’nden çok sayıda askerini geri çekmek zorunda kaldı.

Stalingrad Muharebeleri İkinci Dünya Savaşı’nın olduğu kadar dünya savaş tarihinin de en kanlı muharebesi olarak kabul ediliyor.

Muharebe sırasında 1,8 ila 2 milyon arasında kişinin öldürüldüğü, yaralandığı veya esir alındığı tahmin ediliyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

x